Bandırma’nın Kayıp Uygarlığı
Marmara Denizi’nin kıyısında gizli bir hazine olan Kyzikos Antik Kenti, antik dünyanın en muhteşem kentlerinden birinin sessiz tanığı olarak bugün bizlere ulaşmaktadır. Balıkesir’in Erdek ilçesi sınırları içinde, Kapıdağ Yarımadası’nın anakarayla birleştiği stratejik konumda yer alan bu antik yerleşim, tarihçilerin ve arkeologların büyük ilgisini çekmektedir.
Tarihi Kökleri ve Kuruluşu
Kyzikos’un tarihi, insanlığın en eski dönemlerine kadar uzanmaktadır. Kurt Bittel tarafından yapılan araştırmalar, yerleşim yerinin tarihinin Neolitik (MÖ 6. bin) ve Kalkolitik (MÖ 5. bin) dönemlerine kadar indiğini ortaya koymuştur. Ancak kentin gerçek altın çağı, MÖ 8. yüzyılın ortalarında başlamış ve özellikle Roma İmparatorluğu döneminde doruk noktasına ulaşmıştır.
Antik kaynaklara göre, kentin adı kurucusu Kyzikos’tan gelmektedir. Herodotos’un kaynaklı bilgilerine göre, bölge MÖ 7. yüzyılın başlarında Didumus Dağı eteğinde kurulmuş ve Kyzikos şehrinin egemenliği altında gelişmiştir. Bu stratejik konum, kentin ticaret yolları üzerindeki önemini artırırken, aynı zamanda kültürel ve entelektüel gelişimine de büyük katkı sağlamıştır.
Bilim ve Kültür Merkezi
Kyzikos, sadece ticaret açısından değil, bilim ve kültür alanında da tarihe ışık tutan bir merkez olmuştur. O dönemin en meşhur filozofları, astronomi bilginleri, matematikçileri, edebiyatçıları ve ünlü tarihçileri bu kentte yetişmiştir. Zamanın en meşhur coğrafyacısı ve deniz bilimcisi Kaşif Eudeksos’un da Kyzikos’ta yetişmiş olması, kentin entelektüel seviyesini gözler önüne sermektedir.
Bu bilimsel ve kültürel zenginlik, kentin sadece yerel değil, aynı zamanda Akdeniz dünyasındaki önemini de artırmıştır. Kyzikos, antik çağda bilgi ve kültür akışının önemli duraklarından biri haline gelmiştir.
Hadrian Tapınağı: Antik Dünyanın Harikası
Kyzikos’un en görkemli yapısı, kuşkusuz Roma İmparatoru Hadrian adına inşa edilen Hadrian Tapınağı’dır. MS 117 yılında meydana gelen deprem üzerine İmparator Hadrian’ın MS 124 yılında Kyzikos’a geldiği, kentin ve tapınağın tahrip olduğunu görerek maddi yardımda bulunması üzerine kentin onarıldığı ve tapınağın da inşasına başlandığı kabul edilmektedir.
Bu muhteşem yapı, Roma İmparatorluğu döneminde dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmiştir. MS 166 yılında filozof Aristeides’in bu agorada yaptığı konuşmada söylediği sözler, tapınağın büyüklüğünü anlatmaktadır: “Öylesine büyük bir tapınak yapmışsınız ki dağların yerini tutmuş. Gemiciler kentleri dağlardan tanır ama sizin kent tapınaktan tanınıyor.”
Bu sözler, tapınağın ne denli etkileyici boyutlara sahip olduğunu ve denizden bile görülebilecek büyüklükte inşa edildiğini göstermektedir. Tapınak, gemiciler için bir navigasyon işareti görevi görmüş, kentin denizden tanınmasını sağlamıştır.
Coğrafi Konum ve Stratejik Önemi
Kyzikos, Mysia bölgesinin önemli bir yerleşim yeri olarak, bir kısmı düzlükte bir kısmı da Arkton Oros (Ayılar Dağı) dağının eteğinde konumlanmıştır. Kent, doğuda Aşağıyapıcı köyü ve Bandırma Körfezi, güneyde Edincik-Bandırma karayolu, kuzeyde Hamamlı ve Belkıs köyleri arasında yer almaktadır.
Aslen Marmara Denizi’nde bir ada olduğu söylenen ve eskiden anakaraya yapay yollarla bağlanan klasik dönemde Arctonnesus adıyla anılan bugünkü Kapıdağ Yarımadası, kentin gelişiminde önemli rol oynamıştır. Bu konum, hem savunma açısından avantaj sağlarken, hem de ticaret yollarının kavşağında bulunmasıyla ekonomik zenginliğin temelini oluşturmuştur.
Kentin Çöküşü ve Sonrası
Kyzikos’un parlak dönemi, zaman içinde çeşitli faktörlerle sona ermiştir. MS 741 ve 1064 yıllarındaki büyük depremler, kente ciddi hasarlar vermiş ve Kyzikos kendi kaderine terk edilmiştir. Bu doğal afetler, antik dünyanın en muhteşem kentlerinden birini sessizliğe gömülmesine neden olmuştur.
Yüzyıllar boyunca toprak altında kalan kent, ancak modern arkeoloji çalışmaları sayesinde yeniden gün ışığına çıkmaya başlamıştır. 1988-1997 yılları arasında yapılan kazılar, kentin zengin mirasını ortaya çıkarmış, 1997 yılında ara verilen kazı çalışmaları 2006 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla yeniden başlatılmıştır.
Günümüzde Kyzikos
Bugün Kyzikos Antik Kenti, Bandırma’dan Erdek’e gelirken Düzler Mahallesi’nde bulunmaktadır. Düzler Mahallesi’nin sağ tarafındaki zeytin bahçelerinin olduğu geniş sit alanında, Kyzikos antik kenti ve Hadrian tapınağı kalıntıları ziyaretçilerini beklemektedir.
Antik kazılarda çıkan eserler, Bandırma Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Bu müze, Kyzikos Antik Kenti ve Daskyleion Örenyeri buluntularının sergilenmesi amacıyla kurulmuş ve kentin zengin mirasını gelecek nesillere aktarmaktadır.
Ziyaret Deneyimi
Kyzikos Antik Kenti’ni ziyaret etmek, adeta zamanda yolculuk yapmak gibidir. Erdek ilçesine 12 kilometre uzaklıkta bulunan antik kent, ulaşım kolaylığı da sağlamaktadır. Bandırma-Erdek yolu, antik kentin çok yakınlarından geçmekte, bu da ziyaretçiler için büyük bir avantaj oluşturmaktadır.
Kentin kalıntıları arasında dolaşırken, antik dünyanın büyük coğrafya bilginlerinin, filozoflarının ve bilim insanlarının yaşadığı bu toprakları hissetmek mümkündür. Hadrian Tapınağı’nın devasa boyutlardaki kalıntıları, kentin geçmişteki ihtişamını gözler önüne sermektedir.
Kültürel Miras ve Gelecek
Kyzikos Antik Kenti, sadece bölgesel değil, evrensel değere sahip bir kültürel mirastır. Antik dünyanın bilim ve kültür merkezlerinden biri olan bu kent, insanlığın ortak hafızasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Günümüzde arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınan Kyzikos, gelecek nesillere aktarılacak en değerli hazinelerimizden biridir. Sürdürülmekte olan kazı çalışmaları, kentin henüz keşfedilmemiş sırlarını ortaya çıkarmaya devam etmektedir.
Bu antik kent, Bandırma ve çevresini ziyaret eden herkesi, tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkarmaya davet etmektedir.